Yazan: Hande Başaran, Ayşe Özdemir Öz
Waldorf pedagojisi çocuğun bireysel gelişimini merkeze alan bütüncül bir eğitim yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, öğrencilerin bilişsel, sosyal, sanatsal ve el becerilerini dengeli bir şekilde geliştirmeyi hedefler. Eğitim süreci, çocukların gelişim evrelerine uygun olarak şekillenir ve onların bağımsız, yaratıcı ve sorumluluk sahibi bireyler olmalarına katkı sağlamayı amaçlar.
Modern ana akım eğitim sistemi, kişiyi sınavlarla akademik çalışmalara yönlendirmeye odaklıdır. Bu sebeple öğretim programları çok erken yaşlarda çocukların bilişsel becerilerini geliştirmeye odaklanır. Çocuğun gelişim dönemine göre ihtiyacı ve bütünsel gelişimi ihmal edilir. Bunun neticesinde akademik becerileri iyi olan çocuklar başarılı, diğerleri başarısız olarak nitelendirilir ve hedeflerine sadece başarılı olanların ulaşacağı gibi bir algı oluşur. Aslında dünyanın ihtiyacı olan kendini tanımış, keşfetmiş ve yatkınlıkları doğrultusunda kendini yetiştirebilecek, kendiyle barışık bireylerdir. Bunun gerçekleşebilmesi için çocuğa uygun yaşta, gelişim dönemine yönelik içerik ve metodlar sunulmalıdır.
Waldorf pedagojisinin temelinde insanın 7 yıllık dönemlerden oluşan gelişim evreleri vardır. Metodlar ve içerik bu evrelere uygun verilirken çocuğun kendi ritmi ve bireyselliği de göz önünde bulundurulur. Bu bakış açısıyla 0-7 yaş insanın rol model-taklit üzerinden geliştiği, irade ve hareketin ön planda olduğu bir dönemdir. 7-14 yaşta ise hissetmenin ve sevgi dolu otorite olarak öğretmenle kurulan bağın ön plana çıktığı bir dönemdir. Bu temeller sağlam atılıp özenle beslendikten sonra 14-21 yaş ile düşünce, sorgulama ve bağımsız yargı oluşturma becerileri sağlıklı bir şekilde gelişebilir. Böylece dünyada kendi sorumluluğunu alabilecek özgür ve yetkin bireyler yetiştirilir.
Günümüzün değişen dünyasında insanın psikolojik dayanıklılığı, bağımsız düşünebilme becerisi, yaratıcılığı ve özgürlük ile beraberinde gelen kendi sorumluluğunu alma gerekliliği giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bu noktada ekonomik sistemin dayattığı öncelikler artık yeterli olmamaktadır. Yıllarca aslında olmak istemediği bir mesleğin okulunu okuyup hayatı boyunca mutsuz olan ya da kendini ancak çok ileri yaşlarda bulan insanların sayısı giderek artmaktadır. İnsanın kendi özüne dönme ihtiyacı her geçen gün belirginleşmektedir. Waldorf pedagojisi bu ihtiyaca cevap veren eğitim anlayışını 100 yıl önce ortaya koymuş ve önünde duran insana bakarak geliştirmiştir.
Şu anda dünyada en yaygın olan bağımsız, alternatif eğitim anlayışı Waldorf pedagojisidir. Bunun en önemli sebeplerinden biri Waldorf pedagojisinin yeşerdiği yer neresi olursa olsun o toprağın kültürü, insanı ve dokusu ile kendini yeniden bulma becerisidir. Şu anda dünya üzerinde 70 kadar ülkede yaklaşık 1200 Waldorf okulu ve 200 kadar Waldorf anaokulu bulunmaktadır.*



